PR, algıda neyi yönetir? - TIME Public Relations [TimePR] Creative Communications and PR Agency
 

23 Eylül

PR, algıda neyi yönetir?


Toplumun ihtiyaç ve beklentilerini dikkate almanın önemi ortaya çıktığından bu yana kurumlar; bireysel ve çevresel koşullarda söz konusu olabilecek anlayış farklılıklarını, ekonomik, sosyal, teknolojik gelişmeleri değerlendirmek durumundadır. Halkla ilişkiler, kurumlarda yönetimin uygulayacağı yöntemler doğrultusunda çalışanların amaç, beklenti ve değerlerini öğrenmek, bununla birlikte kurumsal değer ve amaçlar ile bir denge kurmayı görev edinir. Bu dengenin oluşturulmasının merkezinde “algı yönetimi” anlayışı yer alır. Hedef kitleyi tanımak, anlamak ve algılamak, tutum ve davranış oluşturma, inanç ve eğilimlerini etkilemek önemlidir.

Halkla ilişkiler uygulamalarının algı yönetimindeki başarısı yadsınamaz bir gerçektir. Kurum ve kurum dışındaki bireyleri anlama, yorumlama, algılama ve bu algının yönetimi halkla ilişkiler tarafından gerçekleştirilir. Kurumların halkla ilişkiler faaliyetlerinde hedef kitlesinin değerleriyle uyumlu davranması, beklentinin ötesinde yaklaşım benimsenmesi önemlidir.
Halkla ilişkilerin değerini anlayan müşterilerin sayısı giderek arttıkça, halkla ilişkilerin “Algı yönetimi” olduğunun da farkına varmaya başlayacaklar. Herkes bir şekilde hazırladığı bir haberi, medya röportajını hedef kitleyle buluşturur ve iletişim kurar ancak buradaki önemli nokta bu iletişimin nasıl kontrol edildiği ve nasıl algılandığı ile ilgilidir.

Halkla ilişkiler, hikâyenin anlatılması ve algının oluşturulmasında önemli bir göreve sahiptir. Stratejik olmayan ve önceden hazırlığı yapılmamış bir yaklaşım hedef kitlenin algısına zarar verecektir. Bu nedenle üzerinde çok kafa yorularak hazırlanmış bir halkla ilişkiler planı olmazsa olmazlar arasındadır. Halkla ilişkiler iletişimi içerden ve dışarıdan yönetir, hedef kitlenin yaptığınız işi temiz ve net bir şekilde kavramasını sağlar ve tüm bunları yaparken de daima kurumun amaç ve hedeflerini gözetir. Kurumların, marka kimliklerinin kontrolünü elden bırakmamaları gerekiyor. Yaptığınız işin iletişimini siz yönetmezseniz, medya gibi diğer kanallar verdiğiniz mesajı yönetecek ve hedef kitlenizin nasıl algıladığını tamamıyla kontrol eder hale gelecektir. Üstelik hiç iletişim kurmamak daha da kötü sonuçlar doğuracaktır. Böyle bir durumda bir şeyler gizlediğiniz hatta daha da kötüsü hedef kitleyi önemsemediğiniz algısını yaratacaktır. İyi bir PR yapılmadığı müddetçe durumu toparlamak zorlaşacaktır.

Halkla ilişkiler profesyonelleri, olaylar hakkında bilgi vererek önemli vurgular yapar ve sonucunda elde ettiği yayın ölçüsünde algıyı oluşturur ve güçlendirir. Bu iletişimde kimi zaman kişilerin ön yargıları ya da değerlendirmeleri genel çerçeveyi etkileyebilir. İletişime en çok etki eden değişimlerden biri olan iletişimci kişinin alıcının gözünde sahip olduğu güvenilirliğin; ne tür bir mesajın en etkili olacağının belirlenmesinde önemli olduğu görülmektedir. Bir alıcının sahip olduğu saygınlığı iletişimci için de geçerlidir konuda miktarı sorulan soruların birçoğuna cevap kısmi bir belirleyicisidir. İkincisi, konuya yönelik alıcının ilk tutumu, ikna edicilik konusunda nasıl tepki vereceğini de etkiler. Böylece, hedef kitlenin bu kişi ile ilgili ne hissettiği konusunda ve bu kişinin nasılbir savunma geliştireceği konusunda iletişimcinin hazırlıklı ve belirleyici olması gerekir.

Halkla ilişkilerin diğer bir görünüşü de medya ve basın ilişkileridir. Çünkü bunlar, temel olarak kurumun bakış açısını ve perspektifini dolaylı olarak gösteren kanallardır. Halkla ilişkiler burada devreye girer, kurumun imajını ve algısını yönetir. PR profesyonellerinin kurumun algısını yönetirken gerçeklikten de uzaklaşmaması gerekir. Ayıca PR profesyonellerinin ulaşılabilir, iyi ilişkiler kurabilen cana yakın birileri olması gerekir. Sadece data değil, algıyı da aşılayacak bilgiler vermelidir. Halkla ilişkiler aracılığı ile sağlanan iletişimin zamanında, kısa ve sürekli olması gerekir. Aksi takdirde algı kaybedilecek, düşünceler zamanla sarsılacak, kurumun imaj ve etkinliğine etki edecektir.

Özetle, halkla ilişkiler temelde kurumu iyi bir üne, algıya ve imaja ulaştıracak politika ve programlara kabul ve katılım olacak şekilde kendi paydaşlarıyla olan ilişkisinin samimi olmasını sağlayan bir yönetim fonksiyonudur. Halkla ilişkiler; kurumun yenilikçi, dinamik, yaratıcı yönünü temsil ederken aynı zamanda çevresine uyum sağlama sürecinde kilit bir nokta olarak yer alır.