Kurumsal Hikâyeleştirme - TIME Public Relations [TimePR] Creative Communications and PR Agency
 

21 Temmuz

Kurumsal Hikâyeleştirme


İnsanoğlu öteden beri hikâyeler kullanarak birbiriyle iletişim kurmuş. Hikâyeler, günümüzde kapsamlı bir şekilde pazarlamada da kullanılıyor. Dünyada pek çok kurum tarafından sıklıkla kullanılan hikâyeler, en iyi reklamların içeriğinde de yer alıyor.

Ürünlerin ve markaların akılda kalıcı olmasını sağlamak ve rakiplerinden ayrışabilmesi adına kurumsal hikâye üretimi pazarlama ve iletişim stratejisindeki yaygınlığını ve önemini korumaya devam ediyor. Dijital çağda, pazarlama oyununu kazanmak için hedef kitleyi markaya bağlayabilmek gerekir. Başarmanın en iyi yolu ise bir hikâyeyle bunu yapmaktır. “Corporate Storytelling – Kurumsal Hikâyeleştirme” denilen bu kavram, kurumun markası, kimliği ve gelişimi ile ilgili tutarlılık ve devamlılığını göstermeye yardımcı oluyor. Kısacası, gerçek hayatta olduğu kadar iş hayatında da iyi bir hikâye her şeye bedeldir. “Corporate Storytelling”, kurumu daha da ileriye taşımak için birçok başarılı kurum tarafından pazarlama ve iletişim aracı olarak kullanılıyor.
“Corporate Storytelling”; kurumun değer önerisinin (sunduğu şey, verdiği mesaj) net bir şekilde anlaşılmasında, yeni bir ürün/servis/fikrin kabul edilmesinde, yeni iş rotaları ve satış dönüşümünde, maksimum müşteri elde tutumunda, yüksek gelirlerde ve yüksek fiyatlandırmada etkin oluyor.

Burada önemli olan konu; kurumun vermek istediği ana mesaj ve müşteriye sunduğu değer önerisini ortaya çıkararak hikâyeyi müşterilere, yatırımcılara, medyaya, çalışanları aksiyona geçirecek şekilde aktaracak şekilde kurgulamak; kurumun odaklı ve uygun maliyetli programlar ile hikâyeyi destekleyen aksiyonlar alması gerektiğidir. Ancak, “Corporate Storytelling” asla bir hayal ürünü değildir, aksine gerçeklere dayandırılmalıdır.

Şimdi ise sizlerle tüm zamanların en iyi örneklerinden birkaçını paylaşalım. Nike, 90’ların sonundan itibaren çocukların ve yetişkinlerin kahramanı olan Michael Jordan’ın hikâyesi ile bunu başarmıştır. Bunun daha da iyisini “The Chance (Şans)” reklamı ile ilham verici ve motivasyon verici New York’lu genç bir futbol oyuncusunun hikâyesi ile başarmıştır. Reklam akıllarda sonuna kadar direndiğimizde, asla vazgeçmediğimizde ve Nike giydiğimizde başarılı olacağız algısını oluşturmuştur.

Bir diğer örnek ise Lego. Lego’nun “Let’s Build” reklamı ile özellikle tatil sezonunda yükselişe geçen duyguları harekete geçirmeyi başardı. Bir baba ve oğlunun reklamda birlikte Lego’larla gökdelenler yaparak birbirlerine nasıl bağlandıkları anlatılıyor. Reklam, izleyicilerin algısına bir an olsun çocuklara oyuncak pazarlayan bir firmasını değil, hayalleri süsleyen mükemmel bir aile yaşamın-pı yerleştirmeyi başarıyor.

Bunların yanı sıra Türk Hava Yolları, Samsung gibi dünya çapında hizmet veren firmalar, “Corporate Storytelling – Hikâyeleştirme” tekniğini en iyi uygulayan kurumlar arasında yer alıyor.
Peki, başarılı bir hikâyeleştirme çalışması için hangi adımlara dikkat etmek gerekiyor? Hikâyeleştirmenin belirli bir düzen içerisinde olması, fark yaratan ve akılda kalıcı olması gerekiyor. Asıl verilmek istenen mesaj tespit edilmeli ve hikâyeleştirilen konu temel olarak mesajınızı vurgulayan nitelikte olmalı. Hikâyeniz diğerlerinden farklı, film tadında ve özgün olmalı.
Müvekkiliniz anlatmak istediğiniz temel düşünceyi iyi seçin. Hikâyeleştirilen konunun temel de vurgulamak istediğiniz konu ile kesinlikle uyumlu olması gerekir. Anlatılan hikâye kesinlikle başarı ile sonuçlanmalıdır, yani pozitif bir algı yaratılmalıdır.

Bir pazarlama tekniği olan “Hikâyeleştirme” tekniği gibi belirli pazarlama taktikleri ile daha fazla kişiye ulaşılabilir, hedef kitleyle olan iletişiminizi üst seviyeye çıkarabilirsiniz.