6 Eylül

Kurumların Dijital Ayak İzi ve PR


Hiç isminizi Google’da arattınız mı? Peki, çıkan sonuçlardan memnun kaldınız mı? Bir de şöyle düşünün ya binlerce kişinin istihdam edildiği bir kurum olsaydınız. O zaman internette bıraktığınız her iz konusunda nasıl davranırdınız?

Nitekim geldiğimiz çağda dijital ayak izi kurumlar için her şey anlamına geliyor.

Dijital ayak izi yani kurumların dijital ortamda görünür oldukları her türlü haber, yorum ya da fotoğraf artık kurumsal itibarın önemli bir parçası. Öyle ki bu iz, iyi yönetildiği takdirde kurumlara önemli bir itibar kazandırırken yanlış yönetildiği takdirde de ciddi itibar kayıplarına neden oluyor. Bu durum satıştan müşteri tercihlerine kadar pek çok noktaya yansıyor.

Yanlış kurgulanmış kurumsal tanıtım içerikleri, kurumsal haberler, marka veya ürün konumlandırma söylemleri, haberleri bugün şirketlerin iş ilişkilerini önemli ölçüde etkiliyor. Online itibar yönetimi konusunda uzman bir isim olan Michael Fertik, son kitabı “İtibar Ekonomisi”nde (The Reputation Economy) yakın gelecekte itibarın para veya güçten çok daha önemli olacağına dikkat çekiyor. Herkesin dijital ayak izi olduğunu, bunun da online itibarı yarattığına dikkat çeken Fertik, dijital izlerinizi mutlaka yönetin tavsiyesinde bulunuyor.

Peki, halkla ilişkiler ve iletişim danışmanlığı ajansları ile çalışmak kurumların dijital ayak izlerini nasıl güçlendirir?

Kurum hakkında kurum ya da markanın hedef kitlesine doğru mesajı aktarmak için iş hedefi ile entegre iletişim stratejisi oluşturup bu doğrultuda çalışan iletişim danışmanlığı ve halkla ilişkiler #PR ajansları, oluşturdukları her içeriği bu stratejinin bir adımı, bir parçası olarak kurgular.

Adeta kurumun iç departmanı gibi kurumun tüm birimleriyle koordineli olarak çalışan PR ajansları tarafından servis edilen her basın bülteni her fotoğraf bu stratejinin bir parçasıdır. Kurum hakkında internette araştırma yapan bir kullanıcı, işinin uzmanı iletişim uzmanları tarafından sürdürülen çalışmalar ile karşılaştığında bir kurum için net mesajlar içeren bir puzzle ile karşılaşır.

Kurum hakkında çıkmış her haber, fotoğraf, yönetici söylemleri ve sosyal medya paylaşımları bu ‘puzzle’ın bir parçasıdır.